11 Ekim 2008 Cumartesi

Antik Çağda Zengin Bir Yunanlı Ailenin Sofrası - 2


Antik Yunan Sofrasına devam edelim.

Oda, asma kandillerle aydınlatılırdı. Etrafta hoş kokulu yapraklardan yapılmış çelenkler ve parfümlü yağlar bulunduğundan havayı güzel kokular dolduruyordu. Sepetler içinde hem buğday hemde arpa ekmekleri sunulurdu. Ana yemeğin sırayla gelen tabakları belirli bir düzen içinde birbirini izler, birer parça alması için, her davetliye bir garson tarafından götürülürdü. Davetliler taze meyve, kabuklu deniz hayvanları, kızarmış kuşlar, tuzlu mersin ve ton balığı, soslar içindeki etli mezeler gibi iştah açıcılarla başlar, taze balıkla devam eder ve muhtemelen kuzu veya oğlak yahnisi ya da kebabıyla bitirirlerdi. Daha sonra, yemek artıkları ve kemiklerle dolan masalar kaldırılır, bunların yerini temiz masalar alırdı. Hem Yunanlı hemde Romalılarca ikinci masalar olarak bilinen tatlılarla birlikte şarap servisi yapılırdı. Yunanlı ev sahipleri, şarabı daima suyla karıştırırdı. Ev sahibinin bir görevi de, konuklarının çabucak sarhoş olmasını engellemekti. Tatlılar pasta, şekerleme,peynir, kurutulmuş meyve ile kuru yemişlerden oluşurdu. Varlıklı bir ev sahibi, hem bu seçkin tatlı çeşitleriyle, hemde iyi bir şarap seçimiyle cömertliğini ( ve muhtemelen statüsü ile zenginliğini de) gösterirdi.*

*Kaynak: Antik Çağ Yemekleri ve Yemek Kültürü,Andrew Dalby-Sally Grainger

Hiç yorum yok: